|
"Akıllı Ev" ilk olarak 1980'lerde ortaya çıktı. İlk uygulamalarda herhangi bir fiziksel engeli olmayan kişiler için ev konforu sıradan kabul edilmiştir (Stefanov, Bien ve Bang, 2004). Üreticiler bütün bir sistemi entegre etmeyi amaçlamadılar. Ancak bireysel olarak kontrol edilebilen birçok ürün türü (enerji kontrol ünitesi, güvenlik sistemi, ışık kontrolörleri vb.) ortaya çıkmıştır (Douligeris, 1993). Günümüzde ev teknolojisi, yabancı olmadığımız bir konu haline geldi. Mikserler, kahve makineleri ve mutfak robotları, televizyonlar, müzik setleri, DVD oynatıcılar, videolar; Buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinesi, otomatik garaj kapıları, ışık seviyesi ayarlanabilen lambalar, telsiz telefonlar, elektrikli süpürgeler ve daha birçok cihaz ile hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Daha sonra bu cihazlar gelişen teknoloji ile hayatımızı kolaylaştıracak birçok değişikliğe uğradı; televizyonlar, müzik setleri ve hatta garaj kapıları için uzaktan kumandalar; Kahve makineleri, çamaşır makineleri ve bulaşık makineleri için zamanlayıcılar, kullanıcıya birçok seçenek sunan buzdolapları geliştirildi.
Bu sürecin bir sonraki adımı, tüm evin tek bir noktadan kontrol edilmesini sağlayan ve bu kontrolü otomatik olarak programlama olanakları ile sağlayan ev otomasyon teknolojilerini sunmaktır. 2010 yılı itibari ile evler yeni bir cihaz ile donatılacaktır: ev içerisinde birçok fonksiyonu birleştiren bir kontrol işlemcisi (Skrzypczak, 1987, akıllı ev sistemleri ve DTMF uygulamaları hakkında bilgiler içeren araştırmanın tarihçesi, içeriği ve kaynağı aşağıda verilmiştir. kronolojik sıralama.
Juniper Research tarafından geçen gün yayınlanan araştırmaya göre, akıllı ev pazarı 2018'de 71 milyar dolara ulaşacak. Akıllı ev sistemlerinin piyasa değeri 2012'de 25 milyar dolardan 2013'te 33 milyar dolara yükseldi.
71 milyar doların çok büyük bir tahmin olduğunu düşünüyorsanız, Juniper'ın 2012 tahminine bakın ve oldukça mütevazı bir değerleme fark edebilirsiniz. Çünkü 2012 yılında açıklanan raporda 2017 yılı tahmini 60 milyar dolar civarındaydı. 2012'den 2013'e pazar payının 8 milyar dolar büyüdüğü düşünüldüğünde, sektördeki bu büyüme hızına ivme kazandırmak için hiçbir çalışma yapılmasa bile bu büyüme tahminleri rahatlıkla aşacaktır. Yeni rapora göre eğlence, akıllı ev sistemlerinde ana faktör olacak. İlginç bir bulgu, toplam gelirin %80'inin buzdolaplarına veya duman dedektörlerine yapılan küçük akıllı eklemelerden geleceği… Juniper'in araştırmasına göre, ev sistemlerinde birden fazla dikey bileşen olduğu için kimse bu pazara tek başına hakim olamayacak. .
Akıllı ev pazarındaki tüm bu heyecan verici gelişmelere rağmen, bazı araştırma firmaları sektörü tanımlamakta ve ölçeklendirmekte zorlanıyor. Örneğin, 2012 yılında, Allied Market Research'ün raporu piyasayı sadece 4,8 milyar dolar olarak değerlendirdi. Juniper gibi akıllı televizyon içerikleri üretenler gibi servis sağlayıcıları da eklerseniz bu boyut katlanarak artıyor. Nitekim Allied Market Research'e göre Netflix'i akıllı ev sektörüne hizmet veren bir şirket olarak kabul etmek doğru bir yaklaşım değil.
Tüm bu çatışmalara rağmen Google'ın Nest'i 3,2 milyar dolara satın aldığı düşünülürse akıllı ev sektörü ölçeklenebilir bir şekilde büyüyor. Nitekim Google ve Microsoft gibi diğer sektör devlerinin yatırımlarını basit bir şekilde değerlendirecek olursak akıllı ev sektörünün neden bir altın madeni olarak görüldüğünü rahatlıkla görebiliriz.
Bina veya ev otomasyonu ile ilgili sektör; henüz istenilen seviyede değil. İnşaat sektörünün altın çağını yaşadığı 2005-2008 yılları arasındaki yoğun lüks konut inşaatı ve inşaatlarına rağmen, 2012 yılından itibaren akıllı evlerin oranı maalesef çok düşük, yüzde 3 ila 5 civarında. Pay alabilmek için hem müteahhitleri ikna etmemiz hem de son tüketiciyi bilinçlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Kapılar, interkom ve güvenlik çoğu inşaatta hali hazırda kullanılsa da otomasyonun (ısıtma-soğutma, enerji kontrol, sağlık, rezidans hizmetleri) en üstüne eklenmesi müteahhite fazla maliyet getirmemekte ve inşaata katma değer sağlamaktadır. Son zamanlarda ülkemizde akıllı ev kullanımının giderek yaygınlaştığını söylemek mümkün. Önümüzdeki yıllarda kentsel dönüşüm nedeniyle yaklaşık 7 milyon konutun yapılacağını biliyoruz. Bu evlerin yüzde 10'u akıllı ev olsaydı 700 bin olurdu ki bu sektör için iyi bir rakam.
